Gözünüzün önünde şöyle bir sahne canlandırın: Kanepenizde oturmuş, kitabınızı okuyorsunuz. Sonra köpeğiniz Buddy’nin yanınıza geldiğini fark ediyorsunuz. Gözünüzü kitabınızdan ayırmadan onun kafasını okşamak istediğinizde eliniz yapış yapış bir şeye değiyor, Buddy’nin her zamanki soğuk ve ıslak burnu değil bu; ketçap! Buddy’nin her yeri ketçap olmuş.
“Devon!”
Altı yaşındaki oğlunuza sesleniyorsunuz.
“Efendim?”
Oğlunuz kapıdan kafasını uzatıp size bakıyor.
“Buddy’ye ketçap mı sürdün?” diye soruyorsunuz ama aslında bu konuda herhangi bir şüpheniz yok. Buddy akıllı bir köpek olabilir ketçap şişelerini kendi başına açabilecek kadar da değil.
Devon en masum sesiyle, “Hayır,” diye cevap veriyor.
Şimdi Devon’un yalan söyleme problemiyle yüzleşiyorsunuz. Yalan söylemenin kabul edilemez bir şey olduğunu ona anlatmak için her şeyi yapmanıza rağmen bu hafta üçüncü kez oluyor bu. Oğlunuz bunu “neden anlamıyor?”
Çocuklarının yalan söylemesi anne babalar için can sıkıcı bir zorluktur ama ebeveynlik tarzımızda yapacağımız birkaç değişiklikle bunun üstesinden gelebiliriz. Önce, çocukların neden yalan söylediğine bakalım. Yalanın neden kaynaklandığını anlarsak, daha sonra doğruların söylenmesi için neler yapabileceğimizi görebiliriz.
Yalan söylemenin en bariz sebeplerinden birisi cezalandırılmaktan ya da istenmeyen bir sonuç yaşamaktan kaçınmaktır. Bir davranışının sonunda fiziksel bir ceza alacağını, aşağılanacağını ya da azarlanacağını bilen bir çocuğun dürüst davranması zordur. Ona hak vermemek mümkün mü? Bir yetişkin olarak siz bile öfkeli bir patron ya da söylenip duran bir komşu karşısında aynı yolu izleyebilirsiniz.
Bir diğer sebep de, sizin gözünüzden düşme korkusudur. Çocukların en son istediği şey anne babalarını hayal kırıklığına uğratmaktır, yaptıkları (ya da yapmadıkları) bir şey yüzünden onların gözündeki değerlerinin düşmesindense yalan söylemeyi tercih ederler.
Nihayet, çocuklar her zaman bir tepki beklerler, bu yüzden de sizi ya da başkalarını etkilemek için hikâyeler uydururlar.
Pek çok anne baba çocuklarının sürekli yalan söylemesinden şikâyetçi. Onlara, çocukları yalan söylediğinde ne yaptıklarını sorduğumda genellikle anında sert cezalar verdiklerini öğreniyorum. Maalesef bu bir kısır döngüye sebep oluyor: Çocuklar yalan söylediklerinde cezalandırılırlarsa, ileride daha fazla yalan söyleyebilirler. Ceza, istediğimiz sonucun tam tersine sebep olur.
Ama yalan söylemek gerçekten ciddi anlamda kötü bir davranış olduğuna göre, daha da alevlendirmeden bu probleme nasıl yaklaşmalı? Probleme başka bir açıdan bakmayı deneyerek: Her yalanda bir ceza vermek yerine, doğrunun söylenmesi için güvenli bir ortam yaratarak. Bu ortamı aşağıdaki önerilerle sağlayabilirsiniz.
1. Çocuklarınızın yaramazlıklarına genel olarak nasıl tepki verdiğinizin ayırdında olun. Çocuklarınız kötü bir şey yaptıklarında cezalandırılacaklarından ya da sizin onlara bağıracağınızdan korkuyorlarsa, size doğruları söylemek için kendilerini güvende hissetmeyeceklerdir. Hemen suçlamaya başlamak yerine, bazen bu çok zor olsa da, sesinizi yükseltmemeye ve problemi çözecek sorunlara odaklanmaya çalışın.
2. Çocuğunuzun durumu kurtarmasına izin verin. Cevabını zaten bildiğiniz sorular sorarak çocuğunuzun yalan söylemesine fırsat vermeyin. Örneğin, “Ödevini bitirdin mi?” diye sormak yerine, “Ödevini nasıl bitirmeyi planlıyorsun?” diye sorun. Çocuğunuz ödevini henüz bitirmediyse, bir yalan uydurmak yerine, ödevini bitirmek için bir plan yapmaya odaklanacaktır.
3. Duygulara odaklanın. Çocuğunuz size karşı dürüst davranmadıysa, buna sebep olan şeyi anlamaya çalışın. Onu hemen yalan söylemekle suçlamak yerine, “Bana biraz uyduruyormuşsun gibi geldi, galiba doğruyu söylemeye korkuyorsun. Bunu konuşalım mı biraz?” demeyi deneyin. Hem çocuğunuzun o anda doğruyu söylemesini sağlarsınız, hem de ileride doğruları söylemesini pekiştirirsiniz.
4. Dürüst davranışları takdir edin. Çocuklarınız doğruyu söylediklerinde onları yüreklendirip teşvik edin. “Gerçekten neler olduğunu anlatmak senin için zor oldu herhalde. Bana doğruyu söyleyecek kadar cesur davrandığın için sana hayranım. Gerçekten büyüyorsun artık!”
5. Hataları bağrınıza basın. Hataları ileride daha iyi tercihler yapmayı öğrenmenin bir yolu olarak görün. Çocuklarınız hata yaptıklarında sizin kızmayacağınızı ya da hayal kırıklığına uğramayacağınızı bilirlerse, sizinle daha dürüst bir ilişki kuracaklardı. Şöyle şeyler demeyi deneyebilirsiniz; “Bu ilerisi için çok iyi bir öğrenme fırsatı. Eğer baştan yapsaydın, neyi farklı yapardın?” Çocuğunuzun davranışları başka birisini olumsuz etkilediyse, incinen taraf için ne yapılması gerektiğini sorun.
6. Koşulsuz sevginizi iyice pekiştirin. Çocuklarınız, bazen onların davranışlarından memnun olmasanız da, ne yaparlarsa yapsınlar onlara duyduğunuz sevginin değişmeyeceğini bilsinler.
7. Kendi ufak yalanlarınıza dikkat edin. Genç kulakların ve gözlerin sizi sürekli izlediğini unutmayın. Alışveriş yaparken kasiyerin verdiği fazla para üstünü iade etmediğinizde okulda bir şey için para toplanırken neden gönüllü olmadığınıza dair bir şeyler uydurduğunuzda, bu yaptıklarınızın kabul edilebilir davranış biçimleri olarak görüleceğini aklınızdan çıkarmayın.
Bunları uyguladığınızda çocuğunuzun giderek daha az yalan söylediğini fark edeceksiniz. Dahası, böyle davranarak onlara, hangi koşullar altında ne olursa olsun dürüst davranmanın herkes için iyi olduğunu göstermiş olursunuz.